sklera ne demek?

1. Göz akı
2. Bk. sert tabaka
3. Bkz. sklerotik
4. Gözde korneanın çevresinden itibaren tüm gözü saran opak, yoğun bağ dokusu.
5. Sclera, sclerotic.
6. Sclera.

göz

1. Görme organı.
2. Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
3. İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
4. Bakış, görüş.
5. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
6. Delik, boşluk
7. Çekmece.
8. Terazi kefesi.
9. Bk. ada.
10. Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.

sert tabaka

1. Göz akı.
2. Toprak yüzeyine yakın bir yerde bulunan, kökler ve suyun o bölüme girişini engelleyen yoğun tabaka.
3. Göz yuvarının, saydam tabaka (kornea) hariç, 5/6' sını en dıştan örten, dışta episklera, içte daha gevşek yapılı olan Tenon kapsülünden oluşan, sağlam, koruyucu, çeşitli yönlerde paralel yassı demetler hâlinde uzanan kollagen teller içeren opak tabaka. Sklera.
4. Sclera, sclerotic.
5. Sclera.
6. Sclére, sclérotique

sklera ektazisi

1. Gözün sklerasında taşkınlığın oluşması, skleranın genişlemesi, sklerektazi.
2. Scleral ectasia.

sklera halkası

1. Skleranın kornea ile birleştiği yer yakınında ve iç yüzünde, kollagen ve elastik liflerden oluşan halka.
2. Skleranın kornea ile birleştiği yer yakınında ve iç yüzünde, kollajen ve elastik liflerden oluşan halka, anulus sklera.
3. Anulus sclerae.
4. Anulus sclerae

Türetilmiş Kelimeler (bis)