sinir hücre atrofisi ne demek?

  1. Sinir hücre sitoplazmasının şişkin görünüşünü kaybederek boyutlarının küçülmesi.
  2. (en)Neuronal atrophy.

sinir

  1. Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet
  2. Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik.
  3. Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği
  4. Hoşa gitmeyen, can sıkan.
  5. Kas kirişi ve zarı.
  6. Birçoksinir telinin bir araya gelmesi ile oluşan yapı.
  7. Duyu ve hareket uyartılarını beyinden organlara, organlardan beyine ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet.
  8. (en)Nevre.
  9. (en)Arse.
  10. (en)Bugger.

sinir ağı

  1. Sölenterlerde görülen ve hücre uzantılarıyla ağ gibi birbirine bağlanmış olan sinir hücreleri sistemi.
  2. (en)Nerve net.
  3. (fr)Réseaux nerveux

hücre

  1. İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze.
  2. Küçük oda
  3. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
  4. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
  5. Göze
  6. Bir canlının tüm özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşı.
  7. Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçük, yarı geçirgen bir zar ile çevrili sitoplâzma kitlesinden oluşan, sitoplâzma içinde çeşitli hayalî olayları yürüten çekirdek, endoplâzmik retikulum, mitokondri, sentriol, lizozom, ribozom, gibi organeller ile mikrofilâmentler, mikrotüpçükler vb. yapılar bulunan, genetik materyali ya bir zar ile çevrili (ökaryot) ya da sitoplâzma içinde zarsız olarak yer alan (prokaryot) bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği.
  8. Bk. odacık
  9. Birkaç anlamı olan bir terim.1. Elektrokimyada bir tuz köprüsü ile elektriksel teması sağlanmış çözeltilere daldırılmış bir çift elektrottan ibaret bir sistem; elektrotlar dış devrede metalik iletken ile bağlıdır. 2. Spektroskopide, bir optik aletin ışık yolu üzerinde, içine numune konulan kap.
  10. Organizmanın canlılığını kendi başına sürdürebilen, bölünüp çoğalabilen ve dışarıdan aldığı maddeleri özümleyebilen en küçük birimi. Çekirdek ve sitoplazmadan oluşan hücre içerisinde canlılığını sürdürebilen organeller bulunurlarsa da bunların yaşaması hücrelerin canlılığını devam ettirmesine bağlıdır.

atrofi

  1. Körelme
  2. (Yun. a: ...sız; trophe: beslenme) Yapı ve görev bakımından zayıflama ya da küçülme.
  3. Fizyolojik veya patolojik nedenlerle, gelişimini tamamlamış hücrelerin hacimce küçülmesi veya sayılarının azalması sonucu, organ ve dokuların boyutlarının küçülmesi veya dumura uğraması.
  4. Normal gelişmiş organ ve dokuların; beslenme bozuklukları, iltihaplanma veya çalışamaması sonucu erimesi, küçülmesi durumu.
  5. (en)Atrophy.
  6. (al)Atrophie
  7. (fr)Atrophie
  8. (la)Atrophy

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sinirsinir ağısinir ağrısısinir akimi yogunlugusinir altısinir ameliyatısinir argınlığısinir biçimisinir bilimisinir bloğusinisinibazsinicsinicismsinifhücrehücre açıklamasıhücre adezyon moleküllerihücre ağzıhücre akilehücre akilihücre anüsühücre aracılı bağışıklıkhücre aracılığıyla aşırı duyarlılıkhücre aralığıhücrhücrahücrathüccabhüccachüccethücceti dafiahücceti kasıra
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın