simultaneous set ne demek?

  1. Eşzamanlı dekor

eşzamanlı

  1. Bkz. eş zamanlı
  2. Dönemi ve evresi özdeş olan (olaylar).
  3. Dönemi ve evresi özdeş olan (olaylar).
  4. (en)Synchroneous.
  5. (al)Gleichlaufend
  6. (fr)Synchrone

simultaneous stage

  1. Simultane sahne

simultaneous equation

  1. Eş zamanlı eşitlik
  2. Değişkenleri dizideki tüm eşitlikleri çözmesi için kullanılabilen iki veya daha fazla değişkenli eşitlik dizisi

set

  1. (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
  2. Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
  3. Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
  4. Kurmak
  5. Takım
  6. Belirlenmiş.
  7. Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
  8. Oturtmak.
  9. Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
  10. Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

simultaneous stagesimultaneous equationsimultaneous equationssimultaneous equations modelsimultaneous gamesimultaneous hermaphroditesimultaneoussimultaneous operationsimultaneous processingsimultaneous rectionsimultanesimultane çevirisimultane sahnesimultaneitesimultaneitysetset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın