sharper ne demek?
- Üçkağıtçı, hilebaz, dalavereci
- Dolandırıcı, dalavereci.
sharpedged
- Keskin ağızlı, keskin.
sharpen
- Teşvik etmek
- Sivriltmek, inceltmek
- Keskinleştirmek, açmak
- Bilemek, keskinletmek
- Sertleştirmek
- Ekşileştirmek
- Acılaştırmak
- Şiddetlendirmek, kuvvetlendirmek