sezon ne demek?

Kökeni: Fransızca

  1. Mevsim
  2. Belirli bir süre

    Böylece tiyatro sezonu hakkında insan yarım saat içinde fikir edinebilmiş oluyor.

    H. Taner
  3. Genellikle sporda belli bir etkinlik süresi.

    Bu sezon, şampiyonluğun mutlak favorisi Fenerbahçe.

  4. (en)Season.
  5. (fr)Saison

mevsim

  1. Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
  2. Bazı atmosfer olaylarının en çok belirdikleri zaman.
  3. Herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönem
  4. Herhangi bir şeyin etkinlik dönemi, sezon.
  5. Yaşam bölümü.
  6. Güneş'in yıllık devinmesinde eşlek ile dönenceler (yaz ve kış dönenceleri) arasında geçirdiği zaman aralıklarının her biri . Bir yılda dörtmevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.
  7. Dağlamak suretiyle damga vurmak.
  8. Yılın, iklim koşulları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri.
  9. (C: Mevasim) Pazar yeri.
  10. (en)Etesian.

sezon dışı

  1. (en)Low season

sezonluk

  1. Belirli bir süre içinde uygulanan.
  2. Mevsimlik.
  3. (en)Seasonal.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sezon dışısezonluksezonluk biletsezonluk işçisezonluk ticaretsezsezasezabsezaisezal
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın