sevk etmek ne demek?

  1. Göndermek, götürmek

    Bayanı emekliye sevk ederek kendisinin evleneceğini söyledi.

    R. N. Güntekin
  2. Sürüklemek, itmek

    Burada başka bir olay anlatacağım ki bu, Türk'ü şuuraltı bir kuvvetle İstiklal Savaşı'na sevk eden amillerin biridir.

    H. E. Adıvar
  3. (en)To ship.
  4. (en)To dispatch.
  5. (en)To forward.
  6. (en)Bring.
  7. (en)Despatch.
  8. (en)Drive.
  9. (en)Expedite.
  10. (en)Impel.
  11. (en)Induce.
  12. (en)Instigate.
  13. (en)To dispatch / to dispose of the mail.
  14. (en)March off.
  15. (en)Push.
  16. (en)Urge.

sevk amiri

  1. (en)Traffic manager.

sevk belgesi

  1. (en)Shipping bill.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sevk amirisevk belgesisevk beyannamesisevk borususevk i tabiısevksevk makarasısevk memurusevk olmaksevk olugusevsevaseva es sebilsevabsevaba girmeketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın