sevdasına düşmek ne demek?
- Bir şeyi amaçlamak, başarmaya çalışmak.
sevda
- Kara sevda, mali hülya, melankoli.
- Hüzün. iptila.
- Güçlü sevgi.
- Aşırı ve güçlü tutku, istek.
- Aşk, sevgi.
- İstek, heves, arzu.
- Aşırı sevgiden doğan bir tür hastalık.
- Bir şeye karşı hissedilen şiddetli arzu.
- Fazla sevgi sebebiyle meydana gelen bir çeşit hastalık.
- Passion.
sevda çekmek
- Birine tutkun olmak.
- To be passionately in love.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak