sessiz sedasız ne demek?

  1. Sakin, kendi hâlinde (kimse)

    Sessiz sedasız, gürültüsüz bir ilim adamıdır.

    H. Taner
  2. Kimse duymadan, görmeden, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde

    Suat daha fazla dayanamayıp sessiz sedasız odasına çekildi.

    A. İlhan
  3. (en)Quiet and retriving.
  4. (en)Quietly and unobstrusively.

sessiz sinema

  1. Bu dönemin, kendine özgü dilini, sanatını, deyişini, kurallarını, uygulayımını yansıtan filmlerden oluşan sineması. (Başlıca özellikleri: Görüntünün egemenliği, görsel öğelerin üstünlüğü, anlatımın yalınlığı, kurgunun ağır basması, oyun anlayışı (mimikler), arayazılar).
  2. Sinemanın bulunuşundan sesli sinemanın ortaya çıkışına kadar uzanan dönemdeki sinema. (Sesli film yapımına başlayan her ülkeye göre değişen bu dönem, genellikle 1895'ten 1930'a kadar uzanır)
  3. (en)Silent film (motion picture, cinematography).
  4. (al)Stummfilm
  5. (fr)Cinéma rnuet

sessiz sinema makinesi

  1. Bk. sessiz gösterici

sedasız

  1. Sert, ötümsüz
  2. (en)Voiceless.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sessiz sinemasessiz sinema makinesisessiz sinema oyunusessizsessiz akciğersessiz alıcısessiz allelsessiz almaçsessiz çekimsessiz çerçevesisessiz çevirimsessiz çıngıraklı yılansessiz çoğunluksessilesessile polypsessionsession clerksession keysedasızsedasız konsonsedasızlıksedasyonsedaseda perküsyonusedacetsedaceti kelamsedad
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın