sessiz sedasız ne demek?
- Sakin, kendi hâlinde (kimse)
Sessiz sedasız, gürültüsüz bir ilim adamıdır.
H. Taner - Kimse duymadan, görmeden, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde
Suat daha fazla dayanamayıp sessiz sedasız odasına çekildi.
A. İlhan - Quiet and retriving.
- Quietly and unobstrusively.
sessiz sinema
- Bu dönemin, kendine özgü dilini, sanatını, deyişini, kurallarını, uygulayımını yansıtan filmlerden oluşan sineması. (Başlıca özellikleri: Görüntünün egemenliği, görsel öğelerin üstünlüğü, anlatımın yalınlığı, kurgunun ağır basması, oyun anlayışı (mimikler), arayazılar).
- Sinemanın bulunuşundan sesli sinemanın ortaya çıkışına kadar uzanan dönemdeki sinema. (Sesli film yapımına başlayan her ülkeye göre değişen bu dönem, genellikle 1895'ten 1930'a kadar uzanır)
- Silent film (motion picture, cinematography).
- Stummfilm
- Cinéma rnuet
sessiz sinema makinesi
- Bk. sessiz gösterici
sedasız
- Sert, ötümsüz
- Voiceless.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sessiz sinemasessiz sinema makinesisessiz sinema oyunusessizsessiz akciğersessiz alıcısessiz allelsessiz almaçsessiz çekimsessiz çerçevesisessiz çevirimsessiz çıngıraklı yılansessiz çoğunluksessilesessile polypsessionsession clerksession keysedasızsedasız konsonsedasızlıksedasyonsedaseda perküsyonusedacetsedaceti kelamsedad