serinletmek ne demek?
- Serin duruma getirmek, serinlik vermek
Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir.
R. H. Karay - Cool.
- Refresh.
- Refrigerate.
- To cool.
- To cool sb / sth.
serinletme
- Serinletmek işi veya durumu.
- Refreshment.
serinletme büklümborusu
- Havayı serinletmekte kullanılan ve içinde soğuk su dolaşan büklümboru.