serendipitously ne demek?
- Yararlı bir şekilde
- Faydalı bir şekilde
- Uygun olarak, hoşnutlukla
- Kazara, tesadüfen
- Rastlantı eseri, şans eseri
yararlı
- Yarar sağlayan, yararı olan, faydalı, nafi
- Effectual.
- Functional.
- Practicable.
- Suitable.
- Instrumental.
- Lucrative.
- Advantageous.
- Beneficial.
- Benign.
serendipitous
- Bir şeyleri kazara keşfetme yeteneği ile karakterize
- Kazara yapılan bir keşif vasıtasıyla elde edilen
serendipity
- Kazara değerli keşifler yapabilme
- Beklenmedik şeyler bulma şansı.