serbest çalışma kümesi ne demek?
- Okulda serbest çalışma saatlerinde ilgi ve gereksinmelerine göre bir araya gelen ve kimi durumlarda ilgili öğretmenlerin yardımlarından da yararlanan küçük öğrenci topluluğu.
- Free work group.
serbest
- Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin.
- Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür.
- Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan.
- Bazı kurallara bağlı olmayan.
- Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan.
- Muaf, ücretsiz
- Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen.
- Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde
- Bk. erkin
- Özgür. ~ mallar: özgür mallar.
serbest adam
- Libero
çalışma
- Çalışmak işi, emek, say
- Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.
- Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün.
- Emekçinin düşünsel veya bedensel gücünü bir mal veya hizmet üretim sürecinde kullanması. krş. emek
- Belirli bir düzenin belirli bir güçle işletilmesine dayanan araçlarda, bu düzenin devinime geçmesi.
- Bünyesindeki suyun azalması ya da çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bk. çalışma
- Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları d
- Oyuncuların ayaktopu oyununda gerekli olan kıvamı elde etmek ve korumak için gövdeleriyle ya da topla yaptıkları devinimler.
kümesi
- Heap, pile, mass, cluster, group, tuft, conglomerate, league, aggregate, aggregation, bank, clamp, cloud, clump, conglomeration, family, stack, congeries, division.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
serbestserbest adamserbest alanserbest arka tekerlekserbest atışserbest atış bölgesiserbest beslemeserbest bırakanserbest bırakarakserbest bırakılmaserbeserserbeceybserbehaserbendserbergserberinçalışmaçalışma akımıçalışma alanıçalışma alışkanlığıçalışma artık çalışma tüzüğüçalışma ataşesiçalışma bakanlığıçalışma balkonuçalışma barışıçalışma belgesiçalışçalışa çalışa gidermekçalışabilirlikçalışabilirlik süresiçalışacak duruma getirmek