selv ne demek?

  1. Kanaat vermek.

kanaat

  1. Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum.
  2. Kanma, inanma.
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce
  4. Kanı.
  5. Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek. Kısmetinden fazlasına göz dikmemek. Helal ile yetinip haramı istememek. Az şeyi de olsa kısmetine razı olmak.(Semere-i sa'yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dunhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)
  6. (en)Opinion.
  7. (en)Reading.
  8. (en)Conviction.
  9. (en)Feeling.
  10. (en)Idea.

selva

  1. Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi Ekvator bölgesindeki büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlar.
  2. Bıldırcın eti.
  3. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş.
  4. Çulluk kuşu.
  5. Bal, asel.
  6. (en)Rain forest in a tropical area.

selvage

  1. KumaşŸ kenarı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

selvaselvageselvage selvedgeselvage edgeselvedgeselverselvesselvetselviselvicanselsel bassel basmaksel çukurusel felaketi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın