sedm ne demek?
- Dik fışkıran su.
dik
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- Eğimi dike yakın olan
- Yatık durmayan, sert.
- Sert, kalın, tok (ses)
- Sert (bakış).
- Ters, aksi (söz).
- Kaba, yersiz (davranış)
- Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş.
- Bk.dikme.
- Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan.
sed
- Zayıf yağan yağmur. (Osmanlıca'da yazılışı: se'd)
seda
- Ses
- ses. yankı
- Sada.
- (Bak: Sada)
- (C.: Esdiye) Bezin hatası.
- Voice.
- Sound ses.
- Sada.
- Sound of a voice.
- Echo.