sebil etmek ne demek?

  1. Dağıtmak, bol bol vermek.

    Dünya üzerindeki tüm canlılara sebil edilmiş bir nitelik değildir iğrenmek.

    E. Şafak

sebil

  1. Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu.
  2. Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane.
  3. Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma.
  4. Hayır için parasız dağıtılan su.
  5. Yol, büyük cadde.
  6. Su dağıtılan yer.
  7. Hayır için parasız dağıtılan su.
  8. Açık ve büyük yol. Büyük cadde.
  9. (en)Free distribution of water.
  10. (en)Public fountain.

sebilci

  1. Sokaklarda dolaşarak sebil dağıtan kimse.
  2. Sebilde su dağıtmakla görevli kimse.
  3. (en)Itinerant who dispensed nominally free drinking water.
  4. (en)Person who dispensed free drinking water from a kiosk.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sebilsebilcisebilesebileau operasyonusebilhanesebilhane bardağı gibisebilullahsebilürreşadsebisebibesebicsebidsebiferözsebsebaseba diliseba i adlaseba semavatetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın