seans ne demek?

Kökeni: Fransızca

1. Bir işin yapılmasına ayrılan çalışma süresi, oturum

   Bütün bunlar görünürde pazarlama taktiği ama aslında bir acındırma, kandırma seansı idi.

   Üstün Dökmen

2. Bazı tedavi yöntemlerinin uygulanması için ayrılan süre

   Bir yıl boyunca psikiyatri seanslarının parasını ödeyecek.

   Ayşe Kulin

3. Bir meslek veya sanat adamının yaptığı işle ilgili olarak bir kimse için harcadığı süre.
4. Gösterim. Sinema, tiyatro, konser vb. sanat dallarında yapılan gösterilerden her biri.

   ... film seansları için gruplar bir kapı aralığında kümeleşir.

   H. Taner

   Bu şipşirin sinemanın perşembe gündüz seanslarını severim.

   N. Hikmet

5. Aralıksız bir iş için harcanan süre.
6. Seance.
7. Projection.
8. Showing.
9. Performance.
10. Screening.
11. Sitting.
12. Session.
13. Seance

sean

1. İrlanda'lı ismi. Tanrı'nın hediyesi.
2. Bir erkek ismi; John'un bir şekli olan İngilizce erkek ismi

sean connery

1. (1930'da Thomas Connery olarak doğan) İskoç sinema oyuncusu, "Dokunulmazlar" daki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında 1987 Akademi ödülü sahibi, bazı James Bond filmlerinin başrolünde oynayan kişi. 2020 yılında vefat etmiştir.

Türetilmiş Kelimeler (bis)