sarkık ne demek?

  1. Aşağı doğru uzanmış veya uzanmış, sarkmış, sölpük, salpa, gevşek

    İri yarı, bıyıkları sarkık bir ozan elini dostça omzuna attı.

    Ç. Altan
  2. (en)Lappet.
  3. (en)Baggy.
  4. (en)Flabby.
  5. (en)Flaccid.
  6. (en)Pendulous.
  7. (en)Saggy.
  8. (en)Slack.
  9. (en)Dangling.
  10. (en)Hanging loosely.
  11. (en)Drooping.
  12. (en)Flabby and drooping.
  13. (en)Hanging.
  14. (en)Suspended.
  15. (en)Loose.
  16. (en)Overhanging.
  17. (en)Projecting.
  18. (en)Flowing.
  19. (en)Pendent.

sarkık gerdan

  1. Normalde keçilerde, arasıra kimi domuz ve koyun ırklarında, alt çenenin altında asılı, eklentileri kıkırdağımsı özellikte, 3-6 santimetre uzunluğunda deri sarkmaları. Tek bir baskın gene bağlı olarak biçimlendiği kabul edilir.
  2. (en)Wattle.
  3. (en)Dewlap.

sarkık kaşlı

  1. (en)Beetle browed.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sarkık gerdansarkık kaşlısarkık kenarlı şapkasarkık kulaklarsarkık kulaklısarkık memesarkık parçasarkık şeysarkık uçsarkık yanaksarksarkaçsarkaç asılmasarkaç gibi sallanmaksarkaç testere makinesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın