saltık yalın hal ne demek?

1. Saltık kuruluşlu yalın hal: Yol, o da ayrı birmesele" sözündeki "yol" gibi.
2. Nominatif absolu ou absolutif

saltık

1. Hiç bir şeyle sınırlanmayan.
2. Başka bir şeye ilintisi olmayan.
3. (Fizikötesi anlamda) Gerçekte olduğu gibi düşüncede de hiç bir başka şeyle bağlı olmayan ve varlık nedenini kendinde taşıyan şey; bunun sonucu olarak; kendi başına var olan varlık; kendinde nesne. Her koşuldan bağımsız olarak var olan. Karşıtı bk. göreli
4. Mutlak.
5. Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği).
6. Kendi başına var olan; hiç bir şeyle bağlı olmayan; bağımsız, koşulsuz.
7. Özgür.
8. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak.
9. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş.
10. Absolute mutlak.

saltık ampere

1. Saltık birim dizgesindeki elektrik akımı yeğinliği birimi.
2. Saltık birim dizgesindeki elektrik akımı yeğinliği birimi.
3. Abampere.
4. Abampere
5. Abampère

yalın

1. Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı).
2. Çıplak, örtüsüz, kınından çıkmış
3. Alev, ateş
4. Çalgı veya düzeneğin doğal ve yalın tonunu alabilmek için tüm fasılaların tonu etkilemeyecek biçimde eşit ve tam orta seviyede konumlandırılması.
5. Taş, büyük kaya
6. Gösterişsiz, süssüz, sade.
7. Alev, ateş.
8. Taş, büyük kaya.
9. Çıplak, örtüsüz.
10. Assertoric.

hal

1. Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
2. Davranış, tutum, tavır
3. Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
4. Güç, kuvvet, takat.
5. Kötü durum, sıkıntı, dert.
6. Durum.
7. Çözme, çözülme.
8. Eritme.
9. Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
10. Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.

Türetilmiş Kelimeler (bis)