sabık ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Geçen, önceki, eski

    Yorucu çalışmalar sonunda sabık bakanların ne derece hüner sahibi olduklarını tespit etmiştir.

    A. İlhan
  2. Geçmiş. Önceki. (Osmanlıca'da yazılışı: sâbık(a))
  3. (en)Former.
  4. (en)Previous.
  5. (en)Earlier.
  6. (en)Erstwhile.
  7. (en)Prior.
  8. (en)Quondam.
  9. (en)Sometime.
  10. (en)Last.
  11. (en)Preceding.
  12. (en)Late.
  13. (en)Past.

sabıka

  1. Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay. Önceki, geçmiş.
  2. Geçmişte işlenmiş, mahkemece ispatlanıp cezalandırılmış olan suç
  3. Parlak, ışıklı.
  4. Delen, delik açan.
  5. (en)Criminal record.
  6. (en)Crime.
  7. (en)Previous conviction.
  8. (en)Former misdeed.
  9. (en)Relapse.
  10. (en)Previous offense / crime.

sabıka kaydı

  1. Adli sicilden verilen bilgiye göre bir kimsenin sabıka durumunu gösteren yazı.
  2. (en)Criminal record.
  3. (en)Record of conviction.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sabıkasabıka kaydısabıkai mükerreresabıkalısabıkalı fotoğrafları arşivisabıkalı olmaksabıkalılar albümüsabıkansabıkasızsabıkasız kimsesabsabasaba maymunusaba rüzgarısabaaşiran
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın