saçma ne demek?

  1. Bir tür balık ağı, serpme ağ.
  2. Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz

    Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme.

    R. H. Karay
  3. Saçmak işi.
  4. Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi

    Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!

    A. Gündüz
  5. Akla uygun olmayan, yersiz bulunan, pestenkerani, absürt.

    Kapıldığı tüm fikirler saçma, kurduğu tüm hayaller boşunaydı.

    E. Şafak
  6. Yersiz bulunan
  7. Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz

    Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme.

    R. H. Karay
  8. Böyle söz söyleyen veya iş yapan.
  9. Mantık kurallarını bozan, tersine çeviren. // Saçma bir düşünce, öğeleri birbirini tutmayan, birbiriyle bağdaşmayan düşüncedir. Saçma bir yargı kendi içinde tutarsız olan ya da tutarsızlığı içeren bir yargıdır. Saçmayı anlamsızdan ayırmak gerekir. Çünkü saçmanın bir anlamı vardır, ama bu anlam çelişiktir, yanlıştır. Oysa anlamsız olan ne doğru ne de yanlıştır.
  10. Av fişeği kovanına doldurulup kovan içindeki barutun yanmasından meydana gelen gazların basıncı ile hız kazanan küresel veya dönel biçimde metal tanecik.
  11. Serpme ağı.
  12. (en)Nonsense.
  13. (en)Nonsensical.
  14. (en)Senseless.
  15. (en)Unreasonable.
  16. (en)Foolish.
  17. (en)Silly.
  18. (en)Pointless.
  19. (en)Blind.
  20. (en)Chimerical.
  21. (en)Claptrap.
  22. (en)Cockeyed.
  23. (en)Fantastic.
  24. (en)Fantastical.
  25. (en)Farcical.
  26. (en)Fatuous.
  27. (en)Frothy.
  28. (en)Impertinent.
  29. (en)Inane.
  30. (en)Incongruous.
  31. (en)Inept.
  32. (en)Irrational.
  33. (en)Outlandish.
  34. (en)Asinine.
  35. (en)Bollocks.
  36. (en)Bull.
  37. (en)Childish.
  38. (en)Crazy.
  39. (en)Drivel.
  40. (en)Empty.
  41. (en)Extravagant.
  42. (en)Feeble.
  43. (en)Grotesque.
  44. (en)Impractical.
  45. (en)Ludicrous.
  46. (en)Preposterous.
  47. (en)Ridiculous.
  48. (en)Rubbish.
  49. (en)Sappy.
  50. (en)Shot.
  51. (en)Sloppy.
  52. (en)Stupid.
  53. (en)Trashy.
  54. (en)Vacuous.
  55. (en)Absurdity.
  56. (en)Anything scattered or sprinkled.
  57. (en)Scattering.
  58. (en)Strewing.
  59. (en)Bunkum.
  60. (en)Bunk.
  61. (en)Buckshot.
  62. (en)Pellet.
  63. (en)Rubbish!.
  64. (en)Nonsense!.
  65. (en)Bullshit!.
  66. (en)Balls!.
  67. (en)Absurd remark.
  68. (en)Spreading.
  69. (en)Casting.
  70. (en)Dissipation.
  71. (en)Dissemination.
  72. (en)Diffusion.
  73. (en)Dispersion.
  74. (en)Sprinkling.
  75. (en)Small shot.
  76. (en)Spill.
  77. (en)Radiation.
  78. (en)Cover net.
  79. (en)Emission.
  80. (en)Drop shot.
  81. (en)Balderdash.
  82. (en)Bull shit.
  83. (en)Absurd.
  84. (fr)Absurde

saçma bir biçimde

  1. (en)Fatuously.

saçma konuşma

  1. (en)Rigmarole

Türetilmiş Kelimeler (bis)

saçma bir biçimdesaçma konuşmasaçma lafsaçma mutasyonsaçma özürsaçma sapansaçma sapan konuşan kimsesaçma sapan konuşmasaçma sapan konuşmaksaçma sapan olmasaçsaç agisaç ayağısaç bağısaç bağları
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın