sıkım ne demek?
- Sıkma işi.
- Kapalı elin alabildiği miktar.
- Bir defada sıkılan miktar.
- Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar.
- Fistful.
- Squeeze.
sıkma
- Bir tür pantolon veya şalvar.
- Bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek.
- Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal).
- Dar bir tür kadın yeleği.
- Sıkmak işi.
- Basınç yardımıyla bir araya sıkıştırma veya biçimlendirip kalıplaştırma, yağı veya öz suyu basınç altında özüte etme işlemi.
- Squeeze.
- Pressing.
- Tightening.
- Squeezing.
sıkımlık
- Sıkım kadar olan.
- Squeezable.
sıkı
- Disiplin
- Zorlayıcı durum
- Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kağıt parçaları vb. şeylerin tümü
- Güçlü ve çabuk, hızlı
- Dar
- İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan.
- Zorlu, güçlü ve etkili
- Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
- İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı.
- Yoğun