sıkılmak ne demek?

  1. Sıkma işi yapılmak.
  2. Can sıkıntısı duymak

    Bu merasimden fazla sıkıldığını belli eden bir sabırsızlıkla kapıdan yana bakmaya başladı.

    H. Taner
  3. Utanıp çekinmek

    O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu.

    M. Ş. Esendal
  4. Sıkıntıya düşmek.
  5. (en)Get the pips.
  6. (en)Have the pips.
  7. (en)Be bored.
  8. (en)Get the willies.
  9. (en)Chafe.
  10. (en)Fret.
  11. (en)To be bored.
  12. (en)Be annoyed.
  13. (en)Be uneasy.
  14. (en)Be ashamed.
  15. (en)To be squeezed.
  16. (en)To be pressed.
  17. (en)To feel embarrassed.
  18. (en)To be in straits.
  19. (en)To get bored.
  20. (en)To become bashful.
  21. (en)To feel embarassed.

sıkma

  1. Bir tür pantolon veya şalvar.
  2. Bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek.
  3. Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal).
  4. Dar bir tür kadın yeleği.
  5. Sıkmak işi.
  6. Basınç yardımıyla bir araya sıkıştırma veya biçimlendirip kalıplaştırma, yağı veya öz suyu basınç altında özüte etme işlemi.
  7. (en)Squeeze.
  8. (en)Pressing.
  9. (en)Tightening.
  10. (en)Squeezing.

sıkılma

  1. Işi.
  2. Utanma ve çekinme duygusu, hicap.
  3. Sıkılma işi.
  4. (en)Discomfiture.
  5. (en)Restraint.

sıkılma çekinme

  1. (en)Restraint

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sıkılmasıkılma çekinmesıkılmamaksıkılmazsıkılmazlıksıkılabilirsıkılamasıkılamaksıkılanmasıkılanmaksıkısıkı ağızlısıkı ayırma kuralısıkı bağ dokusıkı bağlamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın