süleyman çelebi ne demek?

  1. İlk mevlid yazan ve bunda en çok muvaffak olan ehl-i velayet bir zat olup, hicri 780'de Bursa'da vefat etmiştir. "Vesilet-ün Necat", meşhur mevlid kitabının esas adıdır.

süleyman

  1. Kur'anda adı geçen peygamberlerden biri.
  2. İbranicede "huzur, sükun" anlamındadır.
  3. Kur'an'ı Kerim'de 17 yerde geçen isim.
  4. Beni İsrail Peygamberlerindendir. Davud (A.S.) ın oğludur. Babasının vasiyyeti üzerine Beyt-ül Makdisi yedi senede inşa ettirdi. Kudüste büyük bir hükümet sarayı yaptırdı. Şark ve garb melikleri kendisine itaate geldiler. Kırk sene hem peygamberlik, hem padişahlık yaptı. Beni İsrailden Yahuda ve Bünyamin oğulları kendi hakimiyeti altındaydılar. Diğer on kabile diğer İsrail Devletini teşkil ettiler. Yahuda Devleti Süleyman (A.S.) oğulları elinde ve merkezi Kudüs idi. (Bak: Belkıs, Davud)(Hazret-i Süleyman Aleyhisselam, cin ve şeytanları ve ervah-ı habiseyi teshir edip, şerlerini men' ve umur-u nafiada istihdam etmeyi ifade eden şu ayetler: $ ila ahir... $ ila ahir... ayetiyle diyor ki: Yerin, insandan sonra, zişuur olarak en mühim sekenesi olan cin, insana hizmetkar olabilir. Onlara temas edilebilir. Şeytanlar da düşmanlığı bırakmaya mecbur olup, ister istemez hizmet edebilirler ki Cenab-ı Hakk'ın evamirine musahhar olan bir abdine, onları musahhar etmiştir. Cenab-ı Hak manen şu ayetin lisan-ı remziyle der ki: "Ey insan! Bana itaat eden bir abdime cin ve şeytanları ve şerirlerini itaat ettiriyorum. Sen de benim emrine musahhar olsan, çok mevcudat, hatta cin ve şeytan dahi, sana musahhar olabilirler."İşte beşerin, san'at ve fennin imtizacından süzülen, maddi ve manevi fevkalade hassasiyetinden tezahür eden ispirtizma gibi celb-i ervah ve cinlerle muhabereyi şu ayet, en nihayet hududunu çiziyor ve en faideli suretlerini tayin ediyor ve ona yolu dahi açıyor. Fakat şimdiki gibi; bazan kendine emvat namını veren cinlere ve şeytanlara ve ervah-ı habiseye musahhar ve maskara olup oyuncak olmak değil, belki tılsımat-ı Kur'aniye ile onları teshir etmektir, şerlerinden kurtulmaktır. S.)

sülehfat

  1. (C.: Selahıf) Kaplumbağa.

çelebi

  1. Osmanlı Devleti'nin ilk devirlerinde şehzadelere verilen unvan.
  2. Yüce kişi, efendi, rahip
  3. Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan.
  4. Görgülü, terbiyeli, olgun kimse.
  5. Hristiyan tüccar.
  6. İstanbul ağzıyla konuşan tip. Genellikle kibar ve mirasyedidir. Züppe, çıtkırıldım ve asalaktır. Güzel konuşmayı, şiir okumayı, eğlenceyi ve gezmeyi sever. Kadınlara düşkün ve onlara olan davranışlarında: bencildir. Adının sonunda «zade» vardır: Razakızade, Kınnapzade gibi.
  7. Şehir terbiyesi almış okuryazar kimse.
  8. Efendi, kibar kimse.
  9. (en)Educated person.
  10. (en)Gentleman.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

süleymansülehfatsüleksülemişsülençelebiçelebi sultançelebiceçelebilikçeleçepeçelastrusçelasyonçelatçelbeşikçeldiriciçeçe çe hastalığıçe çe sineğiçeberçebi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın