sözde ne demek?

  1. Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen.
  2. Sözüm ona, sanki, güya

    Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım.

    Ö. Seyfettin
  3. (en)So-called.
  4. (en)Would-be.
  5. (en)Reputed.
  6. (en)Supposed.
  7. (en)Nominal.
  8. (en)Alleged.
  9. (en)Ostensible.
  10. (en)Professed.
  11. (en)Self-styled.
  12. (en)Soi-disant.
  13. (en)Nominally.
  14. (en)As if.
  15. (en)As though.
  16. (en)Allegedly.
  17. (en)Professedly.
  18. (en)Quasi.
  19. (en)Of a sort.
  20. (en)Of sorts.
  21. (en)Quasi-.
  22. (en)Seeming.
  23. (en)Supposedly.
  24. (en)Psuedo.
  25. (en)In the abstract.
  26. (en)Pretended.
  27. (en)Reputedly.
  28. (en)So to speak.
  29. (en)So called.
  30. (en)Would be.

sözde akıllı

  1. (en)Sapient.

sözde bağlılık

  1. (en)Lip service.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sözde akıllısözde bağlılıksözde bağlılık göstermeksözde bileşiksözde etkensözde kalmaksözde karaktersözde kodsözde mahcupsözde olgusal sorularsözsöz açmaksöz akımısöz almaksöz altında kalmamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın