söylenmek ne demek?

  1. Söyleme işi yapılmak

    Suçluların ikisini de sağ bırakmayacağı söylenmekteydi.

    H. R. Gürpınar
  2. Kendi kendine konuşmak, kendi kendine bir şeyler söylemek.
  3. Çıkışmak, azarlamak, eleştirmek

    Benim kırdığımı anlayınca bana söylenmeye başladı.

    M. Ş. Esendal
  4. Sızlanmak, yakınmak.
  5. (en)Grumble.
  6. (en)Murmur.
  7. (en)Grouch.
  8. (en)Grouse.
  9. (en)Snarl.
  10. (en)Snarl at.
  11. (en)Complain.
  12. (en)Chide.
  13. (en)Fret and fume.
  14. (en)Make a noise.
  15. (en)Repine.
  16. (en)Be told.
  17. (en)Be said.
  18. (en)Mutter.
  19. (en)To be said / spoken / uttered.
  20. (en)To be told.
  21. (en)To grumble.

söyleme

  1. Söylemek işi.
  2. (en)Mention.
  3. (en)Saying.
  4. (en)Singing.
  5. (en)Disclosure.
  6. (en)Uttering.
  7. (en)Breathing.
  8. (en)Utterance.

söylenme

  1. Söylenmek işi.
  2. Bk. monolog.
  3. (en)Grouch.
  4. (en)Grumble.
  5. (en)Murmur.

söylenmeden anlaşılan

  1. (en)Tacit.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

söylenmesöylenmeden anlaşılansöylenmeden yapmaksöylenmemeksöylenmemişsöylensöylen örgesisöylenbilimsöylenbilim okulusöylenbilimcisöylesöyle bir ugrasöylemsöylem cümlesisöylem söz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın