runcible spoon ne demek?

  1. Birinin kenarı keskin olan üç dişli çatal.

runcinate

  1. Testere dişi gibi

run

  1. III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri.
  2. Göktürk yazıtlarında kullanılan yazı türünün harflerinden her biri.
  3. Koşmak
  4. Gidip gelmek (arasında)
  5. Talep, rağbet
  6. (en)To go swiftly; to pass at a swift pace; to hasten.
  7. (en)To flee, as from fear or danger.
  8. (en)To steal off; to depart secretly.
  9. (en)To contend in a race; hence, to enter into a contest; to become a candidate; as, to run for Congress.
  10. (en)To pass from one state or condition to another; to come into a certain condition; often with in or into; as, to run into evil practices; to run in debt.

spoon

  1. Kaşıkla almak, zoka ile balık avlamak, flört etmek, çıkmak, oynaşmak, zevzeklik etmek
  2. Kaşık
  3. Kasık şeklindeki şey
  4. Golfta topu vurup havalandırmaya mahsus bir çeşit değnek
  5. Kaşıkla almak
  6. Kaşık ile balık tutmak
  7. Kroket veya golfta topu vurup havalandırmak
  8. Dili

Türetilmiş Kelimeler (bis)

runcinaterunrun a blockaderun a boundaryrun a gamerun a riskspoonspoon baitspoon fedspoon hookspoon meatspoon outspoon upspoonbillspoonbillsspoonbreadspoofspooferspoofingspookspooked
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın