rubabe ne demek?
Kökeni: Arapça
- Saz çalan kimse.
- Saz.
saz
- Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
- Bu kamıştan yapılmış.
- Her tür müzik aracı, çalgı.
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
- Birden çok çalgının bulunduğu takım.
- Çalgılı eğlence yeri.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Evham-saz $ : Evham veren.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşi (Osmanlıca'da yazılışı: saz (-))
- Instrument.
ruba
- Giysi, giyecek, urba.
- (Bak: Rüba)
- Steal, rob, take, thieve, snatch.
ruba etmek
- Yelkenle rüzgarı başa alarak tekneyi geriletmek