rivayet birleşik zamanı ne demek?
- Yalın zamanlı bir kiple -miş ekinin birlikte kullanılmasından oluşan birleşik zaman: Gelmişmiş, gelecekmiş gibi.
- (Derleme.. rivayet tarzı, şüphelik sıygası, rivayet kipleri) Yalın zamanlı bir kiple, ekeylemin belirsiz geçmiş zaman kavramı veren (imiş>) -miş ekinin birlikte kullanılmasından meydana gelen birleşik zaman: Gelmişmiş (gel-miş + imiş) , gelirmiş (gel-ir+imiş) , geliyormuş (gel-iyor+imiş) , gelecekmiş (gel-ecek+imiş) , gelmeliymiş (gel-meli+imiş) , geleymiş (gel-e+imiş) , gelseymiş (gel-se+imiş) , gelsinmiş (gel-sin+imiş) vb.
- Dubitative, narrative.
- Dubitatif, narratif
rivayet
- Söylenti
- Bir olay, bir haber veya sözü nakletme
- Bk.rivayet birleşik zamanı,rivayet tarzı.
- Bk. söylenti
- Bk. değişkin
- Hikaye edilen hadise veya söz.
- Rumor.
- Rumour.
- Tale.
- Narrative.
rivayet olunmak
- (bir olay, bir haber vb. için) anlatılmak, ağızdan ağıza yayılmak.
- Bir olay, bir haber vb. anlatılmak: Mahkemeden kurtulup kapıdan çıkarken gizlice söylediği rivayet edilen bir laf var. -N. F. Kısakürek.
- To be rumoured.
birleşik
- Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit.
- Çeşitli öğelerin belirli oranlarda birleşmesiyle oluşmuş (özdek).
- Çeşitli öğelerin belirli oranlarda birleşmesiyle oluşmuş (özdek).
- United.
- Joint.
- Connected.
- Conjoint.
- Combined.
- Adjunctive.
- Confederate.
zamanı
- Breathing space.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
rivayetrivayet olunmakrivayet tarzırivayeti sadıkarivayetkerderivayatrivarivadrivakrivalrival brandsrivbirleşikbirleşik adbirleşik ailebirleşik alan kuramıbirleşik anahtarbirleşik anterlibirleşik bağlaçbirleşik bağlanımbirleşik baklembirleşik belirteçbirleşbirleşekbirleşenbirleşen hacimler yasasıbirlemebirlemekbirlenmebirlenmekbirler