rahmaniyyet ne demek?

  1. Cenab-I Hakk'ın Rahman oluşu.(Yani: Gözümüzle görüyoruz, birisi var ki, bize zemin yüzünü rahmetin binlerle hediyeleri ile doldurmuş, bir ziyafetgah yapmış ve Rahmaniyetin yüz binlerle ayrı ayrı lezzetli taamları içinde dizilmiş bir sofra etmiş ve zemin içini rahimiyyet ve hakimiyetin binlerle kıymettar ihsanlarını cami' bir mahzen yapmış. Ve zemini devr-i senevisinde bir ticaret gemisi hükmünde her sene alem-i gaybdan levazımat-ı insaniyye ve hayatiyyenin yüz bin çeşitlerinden en güzellerini içine alarak yüklenmiş bir nevi sefine veya şimendifer gibi; ve her baharı ise, erzak ve elbisemizi taşıyan bir vagon hükmünde olarak bizlere gönderir. Bizi gayet rahimane beslettirir. Ve bütün o hediyelerden, o nimetlerden istifade etmemiz için bize de yüzlerle ve binlerle iştihalar, ihtiyaçlar, duygular, hissiyatlar, hisler vermiş...Evet, bize öyle bir mide vermiş ki, hadsiz taamlardan lezzet alır. Ve öyle bir hayat ihsan etmiş ki, duyguları ile bir sofra-i nimet gibi koca cismani alemde hadsiz nimetlerinden istifade eder. Ve öyle bir insaniyet bize lutfetmiş ki, akıl ve kalb gibi çok aletleri ile hem maddi hem manevi alemin nihayetsiz hediyelerinden zevk alır. Ve öyle bir İslamiyet bize bildirmiş ki; alem-i gayb ve alem-i şehadetin nihayetsiz hazinelerinden nur alır. Ve öyle bir iman hidayet etmiş ki, dünya ve ahiret alemlerinin hasra gelmez envarından ve hediyelerinden tenevvür edip müstefid eder. Güya Rahmet tarafından bu kainat hadsiz antika ve acib ve kıymetli şeylerle tezyin edilmiş bir saraydır. Ve bütün o saraydaki hadsiz sandıkları ve menzilleri açacak olan anahtarlar insanın ellerine verilmiş ve bütün onlardan istifade ettirecek olan ihtiyaçlar, hissiyatlar insanın fıtratına verilmiş.İşte böyle dünyayı ve ahireti ve her şeyi kaplamış bir rahmet, elbette o rahmet, Vahidiyyet içinde bir Ehadiyyetin cilvesidir.Yani nasıl ki güneşin ziyası, mukabilindeki umum eşyayı ihata etmesi ile Vahidiyyete bir misal olduğu gibi, parlak ve şeffaf her bir şey dahi kabiliyetine göre güneşin hem ziyasını, hem hararetini hem ziyasındaki yedi rengini, hem aks-i misalini almakla Ehadiyete bir misal olduğundan elbette o ihatalı ziyayı gören adam, arzın güneşi vahiddir, bir tektir diye hükmeder. Ve her parlak şeyde hatta katrelerde güneşin ışıklı, hararetli aksini müşahede eden o adam, güneşin ehadiyyetini, yani; bizzat güneşi sıfatları ile "her şeyin yanındadır ve her şeyin ayine-i kalbindedir" diyebilir.Aynen öyle de: Rahman-ı Zülcemalin geniş rahmeti dahi ziya gibi umum eşyayı ihatası o Rahmanın Vahidiyetini ve hiç bir cihette şeriki bulunmadığını gösterdiği gibi, her şeyde hususan her bir zihayatta ve bilhassa insanda o cemiyetli Rahmetin perdesi altında o Rahmanın ekser isimlerinin ışıkları ve birnevi cilve-i zatiyyesi bulunarak, her ferdde bütün kainata baktıracak ve münasebettarlık verecek bir cem'iyyet-i hayatiye vermesi dahi, O Rahmanın ehadiyyetini ve herşeyin yanında hazır ve herşeyin her şeyini yapan (O) olduğunu isbat eder.Evet nasıl ki, O Rahman, o rahmetin vahidiyyetiyle ve ihatası ile kainatın mecmuunda ve zeminin yüzünde celalinin haşmetini gösteriyor. Öyle de ehadiyyetin cilvesi ile her bir zihayatta, hususan insanda bütün nimetlerin nümunelerini o ferdde toplayıp o zihayatın alat ve cihazatına geçirip tanzim ederek mecmu-u kainatı (parçalanmadan) o tek ferde bir cihette aynı hanesi gibi verdirmesi ile dahi cemalinin hususi şefkatini ilan eder ve insanda enva-ı ihsanatının temerküzünü bildirir.Hem nasıl ki, bir kavunun (mesela) her bir çekirdeğinde o kavun temerküz ediyor. Ve o çekirdeği yapan zat, elbette odur ki, o kavunu yapar. Sonra ilminin hususi mizanı ile ve hikmetinin ona mahsus kanunu ile o çekirdeği ondan sağar, toplar, tecessüm ettirir ve o tek kavunun tek ve vahid ustasından başka hiç bir şey o çekirdeği yapamaz. Ve yapması muhaldir. Aynen öyle de: Rahmaniyyetin tecellisi ile kainat bir ağaç, bir bostan; ve zemin bir meyve, bir kavun; ve zihayat ve insan bir çekirdek hükmünde olduğundan elbette en küçük bir zihayatın Halikı ve Rabbi bütün zeminin ve kainatın Halikı olmak lazım gelir.Elhasıl: Nasıl ki, ihatalı olan Fettahiyet hakikatı ile bütün mevcudatın muntazam suretlerini basit maddeden yapmak ve açmak, vahdeti bedahetle isbat eder. Öyle de, her şeyi ihata eden Rahmaniyyet hakikatı dahi vücuda gelen ve dünya hayatına giren bütün zihayatları ve bilhassa yeni gelenleri kemal-i intizamla beslemesi ve levazımatını yetiştirmesi ve hiç birini unutmaması ve aynı rahmet her yerde, her anda ve her ferde yetişmesi ile bedahetle hem vahdeti, hem vahdet içinde ehadiyyeti gösterir. Ş.)

rahmani

  1. Kutsal
  2. Şeytani karşıtı
  3. Tanrı ile ilgili, Tanrısal
  4. Allah'tan gelen, Allah'a özgü
  5. Tanrı'ya özgü, Tanrı'dan gelen
  6. (en)Divine, of a divine nature.

rahman

  1. Merhamet eden (Allah'ın bir sıfatı)
  2. Herkese, her canlıya merhamet eden.
  3. Ayrım gözetmeksizin tüm canlılara merhamet eden, koruyan.
  4. Allah'nın 99 adından biri.
  5. Kur'an-ı Kerim'de 55'ten fazla yerde zikredilmiş, yine Kur'an-ı Kerim'in 55. suresinin adıdır.
  6. Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi. (Allah)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

rahmanirahmanrahman suresirahmanırahma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın