primer ne demek?

  1. Birincil
  2. Birinci, esas.
  3. Pcr işlemi sırasında DNA kopyasını oluşturmak için hedef DNA'ya bağlanan oligonükleotit.
  4. Astar; astar boya
  5. Sentetik olarak sentezlenmiş kısa, tek iplikli nükleotit dizisi.
  6. Birinci derecedeki, birincil, ilk, esas..
  7. DNA replikasyonu esnasında, DNA sentezinin başlayabilmesi için kalıp DNA'nın başındaki nükleotit dizisine antiparalel ve komplementer olarak sentezlenen RNA oligonükleotidi.
  8. Tek zincirli DNA'ya bağlanan kısa DNA veya RNA parçası.
  9. Yapay olarak sentezlenmiş kısa, tek iplikli nükleotit dizisi.
  10. (en)Study book for teaching fundamental concepts and skill; cap or other object used to detonate explosives.
  11. (en)Primer.
  12. (en)Primary.
  13. (fr)Premier
  14. Ilk okuma kitabı, el kitabı, alfabe, dua kitabı, ağızotu, falya barutu, ateşleme fitili, kapsül, püskürtme düzeni, astar boya
  15. Okuma kitabı
  16. Herhangi bir konu hakkında kısa ilk kitap
  17. Tüfeğin ağızotu, falya barutu.
  18. (la)Primus: ilk

birincil

  1. Sırada, önemde ilk yeri alan.
  2. Temel olarak alınan, ana, temel, esas, asli.
  3. Ilk, en yalın, en önemli olay , biçim ya da küme. Örn. karmaşık tepkimeler dizgesindeki en önemli ya da en hızlı tepkime.
  4. (en)Primary esas.
  5. (en)Primary.

primer aldosteronizm

  1. (en)Primary aldosteronism

primer alimenter indigesyonlar

  1. Birincil mide indigesyonları.
  2. (en)Primary alimentar indigestion.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

primer aldosteronizmprimer alimenter indigesyonlarprimer alimenter timpaniprimer alkil halojenürprimer alkolprimer alopesiaprimer amenoreprimer aminprimer amitprimer anemiprimeprime a pumpprime coatprime costprime entry
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın