press ne demek?

  1. Baskı yapmak.
  2. Basmak

    Press the button. / Düğmeye bas.

  3. Sıkıştırmak, zorlamak, üstüne düşmek, ısrar etmek.
  4. Zorla hizmete almak
  5. Askerliğe, özellikle bahriyeye zorla alma
  6. Basın, basılmış şeyler ve özellikle gazeteler
  7. Basın mensupları
  8. Gazete yazısı
  9. Bahriye hizmetine zorlamak
  10. Matbaa makinası
  11. Matbaa, basımevi
  12. Baskı tezgâhı
  13. Pres, cendere, mengene
  14. Baskı yapmak, sıkıştırmak, sıkmak, basmak, sıkmak (limon vb.), topluca ilerlemek, zorlamak, ütülemek, preslemek, acil olmak
  15. Sıkıştırma
  16. Kalabalık, yığışma
  17. Sıkışma, acele, baskı, iş çokluğu
  18. Zorlamak
  19. Baskı sanatı
  20. Elbise dolabı
  21. (giyside) ütü
  22. Sıkmak, sıkıştırmak
  23. Sıkıp suyunu veya yağını almak, özsuyunu almak
  24. Sıkıca sarılmak
  25. Hızlı sürmek, çok koşturmak
  26. Ütülemek
  27. Kitle halinde ilerlemek

baskı

  1. Bir eserin basılış biçimi veya durumu
  2. Bası sayısı.
  3. Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri.
  4. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı.
  5. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
  6. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres.
  7. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.
  8. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres.
  9. Tutma görevi alınan karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacı ile uygulanan yakın savunma türü.
  10. T. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik.

press a charge

  1. Dava açmak

press agency

  1. Basın ajansı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

press a chargepress agencypress agentpress associationpress baronpress boxpress bureaupress buttonpress campaignpress cardprespres edilmis mayapres makinesipres suyupres taktiği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın