prejudice ne demek?

  1. Etki altında bırakmak
  2. Önyargı, peşin hüküm
  3. Tarafgirlik
  4. Haksız hüküm veya işten gelen zarar
  5. Garaz
  6. Birine tesir ederek haksız hüküm verdirmek
  7. Haksız hüküm veya iş ile zarara uğratmak
  8. Ön yargılı olmasına neden olmak
  9. Zarar vermek (hukuk)

etki

  1. Bir şeyin verdiği izlenim
  2. Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir
  3. Bir etken veya bir sebebin sonucu.
  4. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim
  5. Birtakım sonuçlar, tepkiler, olaylar ya da görüngüler ortaya çıkaran neden.
  6. Bir nedenin sonucu olarak düşünülen olay.
  7. (en)Jolt.
  8. (en)Leaven.
  9. (en)Penetration.
  10. (en)Point.

prejudice s.o. against

  1. Birini -in aleyhine çevirmek, birine -e karşŸı olumsuz fikirler aşŸılamak.

prejudice s.o. in favor of

  1. Birini -in lehine çevirmek, birine -in lehine olumlu fikirler aşŸılamak.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

prejudice s.o. againstprejudice s.o. in favor ofprejudicedprejudiced opinionprejudiced personprejudiced personalityprejudiprejudgeprejudgementprejudgment
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın