plaza ne demek?

Kökeni: İspanyolca

  1. İş merkezi.
  2. Meydan, çarşı yeri.
  3. Plaza, şehir meydanı
  4. (en)Public square in a city or town.
  5. (en)Mercantile establishment consisting of a carefully landscaped complex of shops representing leading merchandisers; usually includes restaurants and a convenient parking area; a modern version of the traditional marketplace; 'a good plaza should have a movie house'; 'they spent their weekends at the local malls' a public square with room for pedestrians; 'they met at Elm Plaza'; 'Grosvenor Place'.
  6. (en)Public square with room for pedestrians; 'they met at Elm Plaza'; 'Grosvenor Place'.
  7. (en)Mercantile establishment consisting of a carefully landscaped complex of shops representing leading merchandisers; usually includes restaurants and a convenient parking area; a modern version of the traditional marketplace; 'a good plaza should have a movie house'; 'they spent their weekends at the local malls'.

  1. Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
  2. Bir değer yaratan emek.
  3. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
  4. Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.
  5. Kamu yararına yapılan işler.
  6. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.
  7. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
  8. İş yeri
  9. Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek.
  10. Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler.

plazi

  1. Yunanca, sayıca artma anlamında büyümeyi belirten son ek
  2. (en)Plasia

plazma

  1. Kanda alyuvarlarla akyuvarların içinde bulunduğu sıvı.
  2. Elektrik yükü yansız olan gaz moleküllerinden, pozitif iyonlardan ve negatif elektronlardan oluşan akışkan.
  3. Bk. sık üşer
  4. Bk. sık-üşer
  5. Kan sıvısı
  6. Dolaşan kan, lenf ve hemolenfin sıvı kısmı. Z.Protoplâzma, sitoplâzma.
  7. Bir elektrik boşalımında veya çok sıcak bir çekirdek işlemi içinde iyonlar, atomlar ve elektronların oluşturduğu iletken bir gaz ortamı.
  8. Dolaşan kanın birçok organik, inorganik ve iyon taşınmasında rol alan sıvı kısmı, vücut dışına alınan pıhtılaşması önlenmiş biçimli elemanları çöktürülmüş olan kanın sıvı kısmı, kan plazması.
  9. Lenfin sıvı kısmı.
  10. Merhem hazırlamada kullanılan bir nişasta gliseriti.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

plaziplazmaplazma amino asit oranıplazma bozulumuplazma hücre tümörüplaplacabilityplacableplacardplacard to
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın