pilot çalışma ne demek?
- Öncül çalışma
öncül
- Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem.
- Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem.
- Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme.
- Kılavuz, öncü.
- Bir çıkarımınöncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri.
Premiss.
Antecedent.
Premiss mukaddem.
Exante.
Premise.
pilot
- Bir hava taşıtını kullanmak ve yönetmekle görevli kimse.
- Oto yarışlarında veya otobüslerde aracı kullanan kimse.
- Deneme niteliğinde olan.
Pilot.
Aircraftman.
Aviator.
Birdman.
Flyer.
Flier.
To fly, or act as pilot of.
pilot alev
- Bk. tutuşturma alevi
Pilot burner, pilot light, pilot jet.
çalışma
- Çalışmak işi, emek, say
- Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.
- Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün.
- Emekçinin düşünsel veya bedensel gücünü bir mal veya hizmet üretim sürecinde kullanması. krş. emek
- Belirli bir düzenin belirli bir güçle işletilmesine dayanan araçlarda, bu düzenin devinime geçmesi.
- Bünyesindeki suyun azalması ya da çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bk. çalışma
- Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları d
- Oyuncuların ayaktopu oyununda gerekli olan kıvamı elde etmek ve korumak için gövdeleriyle ya da topla yaptıkları devinimler.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pilotpilot alevpilot bağıpilot balloonpilot biscuitpilot boatpilot bölgepilot burnerpilot chartpilot clothpilocarpinePilocarpuspilocysticpiloereksiyonpilokarpinçalışmaçalışma akımıçalışma alanıçalışma alışkanlığıçalışma artık çalışma tüzüğüçalışma ataşesiçalışma bakanlığıçalışma balkonuçalışma barışıçalışma belgesiçalışçalışa çalışa gidermekçalışabilirlikçalışabilirlik süresiçalışacak duruma getirmek