perdeleme ne demek?

1. Perdelemek işi.

   Kör duman yamaçlara kadar inmiş, etekteki bahçelerin kavak ağaçlarını da perdelemeye başlamıştı.

   Tarık Buğra

2. Bir oyuncunun rakip oyunculardan birinin topu almasına engel olmak amacıyla önünde bulunmak işi.
3. Bir oyuncunun, arkadaşının sayı yapmasını kolaylaştırmak amacı ile, bunu önlemek isteyen karşı takım oyuncusunun hareketini, ona dokunmadan kısıtlaması.
4. Bk. bürgüleme
5. Bk. engelleme.
6. Screen.
7. Screening.

perdelemek

1. Bir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek.
2. Bir durumun, bir olayın anlaşılmasına engel olmak, gizlemek.
3. Basketbolda rakibin önüne geçerek top almasını engellemek.
4. To curtain.
5. To conceal.

bürgüleme

1. Bir mıknatıssal ya da elektriksel alanın bir bölge içindeki etkisini bir metal bürgü ile kesme.
2. Bir öğecik çekirdeğinin dış yörüngelerde dolanan aksicikler üzerindeki etkisinin aradaki eksiciklerle engellenmesi.
3. Screening.
4. Abschirmung, Schirmung
5. Effet d'écran

perdelemek

1. Bir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek.
2. Bir durumun, bir olayın anlaşılmasına engel olmak, gizlemek.
3. Basketbolda rakibin önüne geçerek top almasını engellemek.
4. To curtain.
5. To conceal.

perdelememek

1. (neg. form of perdelemek) curtain.

Türetilmiş Kelimeler (bis)