parlamak ne demek?

  1. Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak

    O benim milletimin yıldızıdır parlayacak.

    M. A. Ersoy
  2. Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak.
  3. Tutuşup alev çıkarmak

    Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi.

    B. Felek
  4. Mevkisi yükselmek

    Nüfuzlu akrabalarının yardımı sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş.

    R. N. Güntekin
  5. Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak.
  6. Birdenbire öfkelenmek

    En büyük zaafı da, kendisine çıkar sağlayacak insanlara karşı bile, yoktan yere parlayıverişleri idi.

    T. Buğra
  7. Ortaya çıkmak
  8. (en)Beam.
  9. (en)Blaze.
  10. (en)Brighten.
  11. (en)Flame.
  12. (en)Flash.
  13. (en)Gleam.
  14. (en)Glint.
  15. (en)Glisten.
  16. (en)Glitter.
  17. (en)Shine.
  18. (en)Sparkle.
  19. (en)To shine.
  20. (en)To gleam.
  21. (en)To glitter.
  22. (en)To brighten.
  23. (en)To blaze.
  24. (en)To glint.
  25. (en)To glisten.
  26. (en)To sparkle.
  27. (en)To flare up.
  28. (en)To flame up.
  29. (en)To acquire influence.
  30. (en)To flare.
  31. (en)To flare up in anger.
  32. (en)To become eminent.
  33. (en)To beam.
  34. (en)To glare.
  35. (en)To light.
  36. (en)To deflagrate.
  37. (en)To glow glance.
  38. (en)To ray.
  39. (en)To kindle.
  40. (en)To ignite.
  41. (en)To inflame.
  42. (en)Gild.
  43. (en)Gloss.

parlamak parıltı

  1. (en)Glisten

parlama

  1. Parlamak işi.
  2. Bk. parıltı
  3. (en)Blaze.
  4. (en)Flash.
  5. (en)Shining.
  6. (en)Flashing.
  7. (en)Catching fire.
  8. (en)Radiance.
  9. (en)Radiancy.
  10. (en)Luster.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

parlamak parıltıparlamaparlama etmeniparlama etmeni kutusuparlama noktasıparlama savaşlarıparlaparlakparlak açınıkparlak başarıparlak bessemer teliparl
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın