paramparça etmek ne demek?
- Pek çok parçaya ayırmak.
Hapishaneler basılıyor ve mevkuflar paramparça ediliyor.
N. F. Kısakürek - Tear to tatters.
- Tear limb from limb
paramparça olmak
- Pek çok parçalara ayrılmak, kırılmak.
- Fall to pieces, be torn to pieces, disintegrate, smash.
paramparça
- Pek çok parçalara ayrılmış, parça parça olmuş
- Smashed to bits.
- In tatters.
- All in pieces.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.