palavra sıkmak ne demek?

1. Draw the longbow.

draw

1. Çizmek
2. Karalamak, yazmak
3. Çekmek
4. Almak, kazanmak
5. Kura çekmek
6. Sürüklemek
7. Çekme, çekiş
8. Silâh çekme
9. Çekilen bir şey (kur'a gibi)
10. İlgi çeken herhangi bir şey

palavra atmak

1. Abartarak konuşmak, başarılardan abartarak söz etmek
2. Uydurma, asılsız bir söz veya haberi gerçekmiş gibi ortaya atmak
3. Boast, palaver, romance.

palavra

1. Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber
2. Uzun ve boş konuşma, martaval, atmasyon.
3. Genellikle posta vapurlarında üst güvertenin altındaki güverte.
4. (İspanyolca) Mübalağalı söz, yalan söylenen söz.
5. Jazz.
6. Palaver.
7. Talkee-talkee.
8. Tall story.
9. Shits.
10. Tale.

sıkmak

1. Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak
2. Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak.
3. Dar gelmek
4. Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek.
5. Silahla ateş etmek
6. Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak.
7. Sıkıntı vermek
8. Yalan söylemek.
9. Hold tight.
10. Grip.

Türetilmiş Kelimeler (bis)