pırlanta ne demek?

  1. Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas

    Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı.

    H. E. Adıvar
  2. Üzerinde pırlanta olan (yüzük vb.)

    Sonra kalan pırlanta salkım küpe, annesinin yadigârı da elinden çıktı.

    P. Safa
  3. değerli bir tür elmas
  4. Değerli bir tür elmas.
  5. İtl. Çok tıraş edilmiş, foyasız parlak elmas. Taşı pırlanta olan.
  6. (en)Brilliant.

pırlanta gibi

  1. Çok iyi nitelikleri olan, değerli.
  2. (en)Valuable, first-class, as a brilliant.

pırlanta gibi insan

  1. (en)Jewel, daisy.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pırlanta gibipırlanta gibi insanpırlanta neonpırlantalıpırlantasızpırlangıçpırlanmakpırlapırlakpırlamapırlamakpırlamamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın