püskürtme ne demek?

  1. Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim.
  2. Püskürtülerek yapılmış.
  3. Sıçramış, fırlamış

    Kızın ipek çorapları püskürtme çamur içinde kalmıştı.

    H. Taner
  4. Püskürtmek işi.
  5. (Resim) Bir püskürtücü ile suluboya püskürterek ara değerlerde yüzeyler elde etme tekniği; bu teknikle yapılmış resim.
  6. (en)Rollback.
  7. (en)Repulse.
  8. (en)Spraying.
  9. (en)Injection.
  10. (en)Repelling.
  11. (en)Dusting.
  12. (en)Sprewing out injection.
  13. (en)Blowing.
  14. (en)Blasting.
  15. (en)Sprinkling.
  16. (en)Atomization.
  17. (en)Repulsion.
  18. (en)Belch.

püskürtme basacı

  1. Yakıt püskürtmeli motorlarda, yakıtın niceliğini düzenleyen ve basıncını yükselterek püskürtücüye gönderen basaç.
  2. (en)Fuel injection pump.
  3. (al)Einspritz Pumpe
  4. (fr)Pompe d'injection

püskürtme borusu

  1. (en)Injection pipe.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

püskürtme basacıpüskürtme borusupüskürtme cilasıpüskürtme çözeltisipüskürtme düzenipüskürtme kabinesipüskürtme kan unupüskürtme kulesipüskürtme makinesipüskürtme odasıpüskürtpüskürteçpüskürteç denet aygıtıpüskürteç gövdesipüskürteç iğnesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın