oyun çıkarmak ne demek?
- (T.K.O.):Köylü oyunlarını düzenleyip seyirciye sunmak.
- Sp. oyun oynamak: Millî takım güzel bir oyun çıkardı.
oyun
- Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence.
- Kumar
- Şaşkınlık uyandırıcı hüner.
- Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi.
- Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
- Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes.
- Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma.
- Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket.
- Oyunluktaki belli bir kimseyi canlandırma işi
- Bu işin yapılış biçimi.
oyun alanı
- Maçların yapıldığı yer, oyun sahası.
- Ayaktopu oyununun oynandığı, uzunluğu en az 90, en çok 120, genişliği ise en az 45, en çok 90 m. olan toprak ya da çimle kaplı düz yer.
- Field, field of play.
- Play area.
- Playground.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
- Belch.
- Dislocate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
oyunoyun alanıoyun alanı ışıldağıoyun almakoyun araçlarıoyun arkadaşıoyun ayarlarıoyun ayarlarını yaparoyun babasıoyun bağlamaoyu belirten vasıtaoyuğa koymakoyukoyuk açmakoyuk ispitçıkarmakçıkarmaçıkarma birliğiçıkarma eğiliminde olançıkarma gemisiçıkarma harekatıçıkarçıkar budakçıkar çevreleriçıkar grubuçıkar hesabıçıkacakçıkacak olançıkaççıkagelmeçıkagelmek