on a full stomach ne demek?

  1. Tok karnına

tok

  1. Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı
  2. Sık ve kalın dokunmuş (kumaş).
  3. Kalın ve gür (ses)
  4. Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
  5. Doymuş, aç olmayan.
  6. (Ses için) Kalın ve gür.
  7. Kibirli.
  8. Tokluk özelliği gösteren.
  9. (en)Plummy, rotund, deep.
  10. (en)Full.

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

on a charge of murder

  1. Cinayet suçlaması ile

a

  1. Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
  2. Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
  3. Amper.
  4. Anot.
  5. Angström.
  6. Argon simgesi. (II)
  7. Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
  8. Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
  9. (en)AIDS.
  10. (en)Association of Research-based Pharmaceutical Companies.

full

  1. Yıkayıp büzmek
  2. Yıkayıp çektirmek
  3. Dibek içinde kül ve sabunla dövüp yıkamak
  4. Bir şeyin dolusu, bir şeyin olgunluk mertebesi
  5. Dolu
  6. Meşgul
  7. Boş olmayan, tutulmuş
  8. Tok
  9. Tam, tüm
  10. Azami derecede

Türetilmiş Kelimeler (bis)

onon a charge of murderon a daily basison a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleon a par withoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmakaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın