Yarar sağlayan, yararı olan, faydalı, nafi
Örnek:
Öbür oyuncular gibi uslu akıllı oynayabilse, pekâlâ takıma yararlı bir eleman olabilirdi. H. Taner
Advantageous.
Beneficial.
Benign.
Benignant.
Asset.
Constructive.
Expedient.
Nutritious.
Positive.
Worthwile.
Effectual.
Functional.
Practicable.
Efficacious.
Good.
Handy.
Healthful.
Healthy.
Helpful.
Profitable.
Salubrious.
Salutary.
Sanative.
Sanatory.
Subservient.
Of use.
Useful.
Wholesome.
Remunerative.
Serviceable.
Profitable faydalı.
Suitable.
İnstrumental.
Lucrative.
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)