okuyup öğrenmek ne demek?
Read
read
- Okuluna gitmek, eğitimini görmek.
- Çözmek
- Okumak.
- Okumak, anlamına gelmek, okunmak; çözmek, sökmek; yorumlamak, anlamak.
- Okumuş, bilgili
- Anlamak, yorumlamak, tefsir etmek
- Çıkarmak, mana vermek
- Göstermek, kaydetmek
- (metinde) yazılı olmak
- Okuyup öğrenmek
okuyup üflemek
- Dinsel inanca göre bir duayı okuduktan sonra, üfleyerek ruhlara yollamak.
- Dinî inanca göre bir duayı okuduktan sonra, üfleyerek ruhlara yollamak: Gerçi her gece yatmadan evvel okuyup üflerse de çok geçmeden yine uyanır ve kalkardı. -A. Ş. Hisar.
okuyucu
- Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
- Şarkı, türkü okuyan kimse, şarkıcı, türkücü.
- Düğüne çağrı yapan kimse.
- Reader.
- Singer.
- Reading.
- Chanter.
- Reading public.
- Vocalist.
öğrenmek
- Bilgi edinmek
- Bellemek.
- Yetenek, beceri kazanmak
- Haber almak
- Learn.
- Study.
- Get to know.
- Come to know.
- Master.
- Wise up to.