odaya koymak ne demek?
- Chamber
chamber
- Yasama meclisi
- Büro, kabul salonu
- Oda, yatak odası, özel oda
- Daire
- Saray veya resmi ikametgah odası
- Hakimin oturum dışı konularda çalıştığı oda
- Mahkeme, komisyon
- Bölme, boşluk
- Teşrii meclis, yasama meclisi
- Fişek yatağı (silahlarda)
odaya kapanmak
- Be closeted.
odaya kapatmak
- Closet.
koymak
- Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak.
- Bırakmak.
- Katmak, eklemek
- İmza, tarih, adres yazmak.
- Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
- Etkilemek, dokunmak.
- Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
- Adamdan saymak, varlığını kabul etmek
- Place.