odak grup görüşmesi ne demek?

  1. Küçük tüketici gruplarını biraraya getirerek, mal veya malın tanıtımı gibi konularda ayrıntılı görüşmeler yoluyla bilgi sağlamaya yönelik bir yöntem.
  2. (en)Focus group interview.

odak

  1. Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak.
  2. Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak.
  3. Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçekodak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanalodak).
  4. Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçekodak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanalodak).
  5. Bir merceğin ya da yuvarsal aynanın asal ekseni üzerinde, çok uzakta bulunan bir kaynaktan bu eksene koşut olarak gelen ışınların, mercekten geçtikten ya da aynada yansıdıktan sonra, bu asal eksen üzerinde kırıldıkları ya da yansıdıkları nokta.
  6. Merceklerde ve aynalarda, kırılan veya yansıyan ışınların toplandığı nokta.
  7. Tek tabaka hücre kültürlerinde veya embriyolu yumurtanın koryoallantoik zarında bir virüs tarafından oluşturulan hücre yığını veya salkımı, fokus.
  8. (en)Focal.
  9. (en)Pivotal.
  10. (en)Focus.

odak ayarı

  1. (en)Focus control.

grup

  1. Küme
  2. Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü.
  3. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip.
  4. Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu.
  5. Birden çok kelimeden oluşan fakat yapı ve anlamındaki bütünlük dolayısıyla cümle içinde tek bir öge gibi işlem gören ve yargı bildirmeyen söz dizisi. Ad tamlaması, sıfat tamlaması, iyelikli tamlama, ikilemeli tamlama, birleşik ad, edat grubu, birleşik fiil vb. birergrup oluşturmaktadır: saman rengi, ana kucağı, tatlı elma, dünkü haber, iri iri gözler, Halide Nusret Zorlutuna, pazartesi (<pazar ertesi), ayakkabı, Haydarpaşa, sizin için, ona göre, ateş gibi, denizde kum, evdeki iş, alt eylemek, pişman olmak, yapmış bulunmak, Osman baba, Ayşe nine, ey arkadaş! vb.
  6. Bk. öbek
  7. (en)Group.
  8. (en)Ensemble.
  9. (en)Party.
  10. (en)Gang.

görüşme

  1. Görüşmek işi, mülakat, müzakere.
  2. Bk. görüşüm
  3. Bir konu üzerinde aydınlanmak ya da bir kimsenin kişiliği üzerinde bilgi edinmek amacıyle yüz yüze yapılan konuşma.
  4. (en)Interview.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

odakodak ayarıodak ayarı bozukodak benegiodak beneğiodak bölünmesiodak değiştirmekodak derinliğiodak dışıodak düzlemiodaoda arkadaşıoda arkadaşı olmakoda aydınlığıoda dekorugrupgrup adıgrup adresigrup akordugrup altbilgisigrup ayrıntılarıgrup birleşmesigrup boyutugrup bulunamadıgrup cohortgrugrubgrub alonggrub screwgrub street
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın