objektif ne demek?

  1. Nesnel, subjektif karşıtı.

    Olayları elden geldiğince objektif bir şekilde vermeye özen gösterirdi.

    H. Taner

    Bunu ben objektif bir haber diye yazıyorum.

    N. Hikmet
  2. Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik aletlerle cisimlerden gelen ışınları alıp ekran üzerine yansıtan mercek veya mercek sistemi

    Örtümün aralığında objektifin bebeksiz gözü bakıyor.

    F. R. Atay

    Fotoğrafta, annemle babamın objektife bakışlarından, onu kendilerine çeviren kimseden hoşlandıkları anlaşılıyor.

    A. Ağaoğlu
  3. Fr. Hakikatı olduğu gibi aksettiren.
  4. Duyulup, görülebilen, idrak edilebilen.
  5. Mikroskopta, numuneye yakın olan mercek.
  6. Işık mikroskobunda dokuların büyük görüntüsünü elde etmeye yarayan mercek parçası.
  7. Bk. nesne merceği
  8. Bk. mercek dizgesi
  9. Bk. mercek
  10. Fotograf makinelerindeki mercekler.
  11. Hastalıkta doktor tarafından görülebilen ve dokunulabilen her şey
  12. (en)Even-handed.
  13. (en)Clinical.
  14. (en)Practical.
  15. (en)Object-glass.
  16. (en)Lens.
  17. (en)Detached.
  18. (en)Disinterested nesnel.
  19. (en)Objective.
  20. (en)Objective glass.
  21. (en)Unbiased.
  22. (en)Object glass.
  23. (fr)Objektif

nesne merceği

  1. Minigözler, uzgözler gibi ışıksal aygıtların nesneden yana olan mercekleri.
  2. Minigözler, uzgözler gibi ışıksal aygıtların nesneden yana olan mercekleri.
  3. (en)Objective.
  4. (al)Objectiv
  5. (fr)Objectif

objektif ayarı

  1. Bk. odaklama

objektif bedel

  1. Bk. nesnel karşılık

Türetilmiş Kelimeler (bis)

objektif ayarıobjektif bedelobjektif belirtiobjektif bir biçimdeobjektif camıobjektif hakikatobjektif ışık kuvvetiobjektif imtihanobjektif kapağı rica ediyorum.objektif kıymetobjeobjectobject at issueobject attributeobject based
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın