namuslu ne demek?
- Ahlak kurallarına uygun olarak davranan
Benim babam namuslu bir vatanperverdi.
A. Gündüz - Uygun, hilesiz, gereği gibi
Sallanma, git bana namuslu bir kahve pişir.
M. Ş. Esendal - Honorable.
- Honourable.
- Honest.
- Upright.
- Pure.
- Fair.
- Level.
- Modest.
- Respectable.
- Untainted.
- Vestal.
- Virtuous.
- Clean.
- Good.
- Incorruptible.
- Right.
- Straight.
- Chaste.
- Proper.
- Virtuous (woman.
- Aboveboard.
- Clean fingered.
- Down to earth.
- Hono u rable.
- Incorrupt.
- Like ceasar's wife.
- Upstanding.
- Virtious.
namuslu kimse
- Square shooter.
namusluca
- Namuslu bir biçimde