Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip
Örnek:
Bize gerekli olan şey, adamakıllı bir harita, bir de kılavuz. H. E. Adıvar
Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
Örnek:
İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık
Bir değer yaratan emek.
Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.
Kamu yararına yapılan işler.
Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.
Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
İş yeri
Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek.
Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler.
Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek.
Birinden istenen hizmet veya ona verilen görev.
Bir kuvvetin etki noktasını devindirmesi. İş, kuvvetin yol boyunca birleşeni ile alınan yolun çarpımına ya da 'kuvvet yönleci ile yol yönlecinin sayıl çarpımına eşittir.
Working.
Occupational.
Regulation.
Things to do.
Action.
Berth.
Commission.
Deal.
Dealing.
Dealings.
Mission.
The chief problem.
Something worth doing.
Agency.
Term.
Avocation.
Boom.
Breeze.
Profession.
Job.
Business, activity.
Work.
Occupation.
Business.
Trade.
Concern.
Affair.
Function.
Piece of work.
Works.
Activity.
Appointment.
Assignment.
Ball game.
Billet.
Calling.
Cause.
Commerce.
Deed.
Duty.
Employment.
Field.
Handiwork.
Labour.
Matter.
Office.
Operation.
Position.
Post.
Pursuit.
Service.
Show.
Situation.
Task.
Transaction.
Undertaking.
Workpiece.
Commercial operation.
Commis.
Arbeit
Travail
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)