muaheze etmek ne demek?
- Paylamak, ayıplamak, kınamak.
muaheze
- Kınama, paylama, ayıplama.
- Eleştiri.
- Azarlama. Çıkışma. Darılma. Alay eder tarzda karşısındakini küçümseme. Tenkid.
- Calling to account.
- Chiding.
muahezekar
- Tenkid ve itiraz edici. (Osmanlıca'da yazılışı: muahezekâr)
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.