mountain spring water ne demek?
- Memba suyu
memba
- Kaynak, pınar
- Bir şeyin çıktığı yer
- Bk. kaynak
- Rise.
- Head waters.
- Waterhole.
- Mother.
- Fount.
- Fountain head.
- Parent.
mountain
- Dağ
- Yığın, dağ kadar büyük şey
- Azman
mountain alder
- Kizilagaç
spring
- Sökmek (şafak)
- Pat diye söylemek
- Hareketli köprüye sahip gitarlarda, esnekliğiyle köprünün iki yönlü hareket ettirilmesini sağlamak amacıyla köprü yuvası içerisine yerleştirilen ve sayısı köprü sertliği ile doğru orantılı, bir ucu pençeye diğeri bloğa tutturulmuş metal nesne.
- Bahar, ilkbahar
- Yay, zemberek
- Sıçramak, fırlamak, yay gibi fırlamak, birden çıkmak, yaylanmak, çarpmak
- Başlangıç
- Pınar; memba, kaynak
- Yaylanma
- Atlama, fırlama veya sıçrama gücü veya yeteneği
water
- Su
- Deniz, göl, nehir
- Su birikintisi
- Gölek, gölcük, gölet
- Elmasın parlaklık ve şeffaflığı
- Hare, kumaşın şanjanı
- Mükemmellik, kalite
- Karşılığı olmadan ilâve olunan sermaye
- Hafifletmek
- Sulamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mountainmountain aldermountain anemonemountain ashmountain beavermountain black snakemountain bladder fernmountain chainmountain chinchillamountain climatemountmount a horsemount a picturemount a playmount a production ofspringspring a leakspring anchor blockspring baharspring balancespring bedspring boardspring bocspring bokspring bowssprigspriggedspriggysprightlinesssprightly